layout | title | permalink |
---|---|---|
page |
sır |
/sir/ |
{: style="text-align: center;"}
Her ne olduysa bilgisayar yüzünden oldu. Ciddiyim!
- CPU: 400 MHz Intel® Centrino® Mobile Intel® Pentium® M 725 (Dothan 1.6 GHz)
- RAM: 256 MB DDR
- Grafik Kartı: 64 MB Onboard Intel® 852 GM
Ortaokul, lise ve üniversite eğitimim devam ederken aynı zamanda Klasik Türk Müziği eğitimi de aldım. Üniversite günlerinde ise işin içine bilgisayar girdi. Meğer ne harika bir şeymiş. Elektrik olduğu sürece sonu yok! Dijitale evrildim.
Sonic Foundry Acid'le yaptığım ilk kayıtlar, mix'ler kurbağa oldular. Neden? Çünkü o zamanlar tamamladığım projeyi dijital sese(wav, mp3, wma) dönüştürmem ve proje klasörünü arşivlemem gerektiğini bilmiyordum. Sanıyorum en eski 2006 kaydı duruyor.
<iframe width="100%" height="500" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/1182738466&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe>Bir süre sonra Yanni, Vangelis ve Kitaro'yu ikinci kez keşfettim. İkinci kez diyorum zira çocukluğumun seslerini farkında olmadan bir yerlerde kaybetmişim. Yetmemiş, kaybettiğimi bile kaybetmişim. Çok geçmeden Mızraplı Tanbur ve bilgisayarımda sentezlediğim seslerle NewAge yapmaya koyuldum.
Bir süre sonra Amesia Newborn albümüm ortaya çıktı.
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/videoseries?list=PLjGoAmqsQhdImnpbthirSQf1TQWaxmpLX" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe> <iframe width="100%" height="320" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/4332061&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe>Bu albümün kaydedildiği zamanlar, TRT yarışmaları ve belgeselleri için müzik bestelediğim zamanlar. Fakat onlar nedense bende yoklar. Sahi neden yoklar?
Bir günübirlik Edirne seyahati hayal edin. Anlaştığınız tur firması otobüs çalışanlarına uzun zamandır ödemesini yapmıyor fakat siz bunu gece vakti dönüş yolunda şu an dahi neresi olduğunu hatırlamadığım bir polis karakolu önünde esir alınmış haldeyken öğreniyorsunuz. Ne yaparsınız? İnsanlar saç baş yoldular, biz köfte yedik. Köfteyi yerken, tüm yolculuk boyunca arka dörtlü koltukta yaptığımız gibi ardı ardına fıkra anlatmaya devam ettik. Hala anlatmaya devam ediyoruz. Tüm zamanlardan selam olsun aşık olmaya aşık Erzurumlu.
İşte o dörtlü yanyana gelip bu belgeseli yaptı. Önemli zira yapım sürecimizin Eskişehir durağında ibretlik bir evde yediğimiz soğuk yüzünden sesimin iki oktav pestleşmesiyle kendi kendime dublaj yapar hissettiğim eşsiz bir zaman dilimini içeriyor. Konuşan benim lakin ses benim değil. Bir TV programına Cüneyt Arkın ve onu seslendiren Toron Karacaoğlu birlikte çıkmışlardı. Toron Karacaoğlu konuşurken istemsizce Cüneyt Arkın'a bakıyor, şaşkınlıktan gözlerimi bir ona bir diğerine çeviriyordum. Eskişehir'de yaşadığım işte böyle bir durumdu. Nasıl bir soğuksa tenor-bariton insanı Veysel Dalsaldı'ya, Tim Foust'a, Avi Kaplan'a dönüştürüyor. Ah be testosteron, ne güzel abimizsin. Saygılar.
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/videoseries?list=PLjGoAmqsQhdLbpT82poAOwGqvOBp5l4h1" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe> <iframe width="100%" height="350" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/6987204&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe>Hepsi bir yana, ne ka güzel insanlarla tanıştım anlatamam.
Ayrıca, sayfanın devamında göreceğiniz Fethi Gemuhluoğlu Belgeseli de yukarıda bahsettiğim Edirne Dörtlüsü'nün işi.
Bu mix, Kaos Teorisi ve diğer pek çok faydalı şey gibi istemsizce var oldu. Kardeşime dinlemesi için gönderdiğim Yanni'nin Live Concert Event 2006 konserindeki For All Seasons videosu ve peşine gönderdiğim Özer Arkun çello/viyolonsel taksim/emprovize videosunun tarayıcının farklı sekmelerinde aynı anda çalması ile doğdu.
Yanni'nin konser videosunda Çello'yu çalanı arayıp durdum ama bir türlü bulamadım. Meğer farklı sekmedeymiş.
Kardeşim
...ve onun doğum günü hediyesi oldu.
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/yqLMW6AMfa4" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe> <iframe width="100%" height="300" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/1182820984&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe>Not: İsterseniz "Uzayopoulos Kuvvetleridis 2911" diyerek tereddütsüz Yunanistan'a iteleyebilir, bu başlığı okumadan bir sonrakine atlayabilirsiniz. :)
Matrix, Spider Man, Altıncı Gün, Constantin, Babylon 5, Star Trek, Titanic, Contact gibi pek çok filmde çalışmış, Örümcek Adam filminde yaptığı vfx sahnesiyle filme görsel efekt Oscar'ı kazandırmış bir sanatçı düşünün. Arkadaşıyla bir araya gelip kendi paralarıyla bir uzay filmi yapma merakına kapılıyorlar. Niyeti kendi cümleleriyle şu:
İstedim ki gençler bilime ilgi duysun, eli silah tutan, kırıp döken bir kahramanı değil, bilimi ve zekasını kullanan bir kahramanı kendilerine örnek alsın!
Şahin Michael Derun
Ben de yaklaşık bir yıl gibi bir sürede bu filmin ses tasarımını yaptım, fragman müziklerini besteledim, Dolby(5 + 1) atmosferini oluşturdum. Üç bin kanal ses izi düşünün. Bu hayal edilmesi güç bir şey. Tamamen bilgisayarda hazırlanan, devinip duran yüzlerce bağımsız nesne içeren 3D bir filmin haliyle sesleri de olmaz. Gerçekte olmayan bir şeyin sesi nasıl olsun değil mi? Bunun yanına bir de hikayesi uzayda geçen bir film olmasını ekleyin. Hatırlatmakta fayda var: Atmosfer olmayan yerde ses de olmaz. Titreşim ileten atomlar, moleküller olmayınca duyacağınız şey sessizliğin sesidir. Gerçi kan akışınızı, organlarınızın çalışma sesini iç kulağa iletilen titreşimlerle veya kulağınız haricindeki titreşime duyarlı sinirlerinizle duymanız, hissetmeniz mümkün. Hatta organlarınızın çalışma sesinden korkmanız da mümkün. "E ama uzay filmlerinde ses var?" diyebilirsiniz. İşte o sesler, ses tasarımı yapan sanatçının hayal gücü. Olmayan bir şeyi izleyiciye gerçekten varmış gibi hissettirmek, modern zaman illüzyonistliği. Bu işe de ses efekt, görsel efekt sanatı/büyücülüğü deniyor. Houdini, Méliès, Zati Sungur... Kıps.
Şahin Abi'nin hep söylediği bir şey var: "Bu film Türk Sinema Tarihi'nin en büyük emeği!". Hakikaten öyle, çok meşekkatli. Ama tecrübesine gözünüz kapalı güvenebileceğiniz bir sanatkarla çalışıyorsunuz. Tam olarak ne istediğini ve istediği şeyi nasıl, ne şekilde istediğini biliyor olması, üstelik yapmanızı istediği her ne varsa aslında kendisinin zaten fazlasıyla yapabiliyor olması Şahin Abi'yle beraber çalışan herkesin en büyük avantajıydı.
Peki ne oldu? Hala nedenini tam olarak anlayamadığım bir şeyler yüzünden film Türkiye'de battı, Amerika'ya, sanıyorum Power Rangers'ı yapan şirkete satıldı. Bize ise hala görüştüğümüz kara gün dostları ve güzel hikayeler kaldı. Tüm zamanlardan selam olsun ekip!
Extra bir gariplik daha var: Filmi kalibresi yapılmış bir Dolby salonunda izlememişseniz -ki zaten çok az insan sinemada izlemeye gitti, gitse bile Dolby kalibrasyon yapılmamış bir salon olması ihtimali yüksekti- veya orijinal DVD/BlueRay -ki yok- yanında sesi tüm frekans bandında sub, bass, mid, tiz eklemeden olduğu gibi iletebilecek -ki bu sisteme özetle anfi ve monitör deniyor ve pahalı- Dolby Home Theater tipi iyi bir ses sisteminiz yoksa filmin seslerinin %90'ını duyamayacaksınız. Madem pek çoğunuz duyamayacak -ki şimdiye kadar gerçekten duyan on kişi ya var ya yoktur-, neden onca sesi yaptım? Tamamen bireysel tatmin ve kulağı kıymetli hazine avcılarına Zaman Dede'nin miladi 2013 arşivinden naçizane bir hediye. Elitist miyim? So what, so what yani! :)
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/videoseries?list=PLjGoAmqsQhdL0_yY5aNM_P2pj8uP0Qam2" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe> <iframe width="100%" height="320" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/122295458&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe>Neden albüm kapağında bir Siyam kedisi var? Çünkü o zamanlar bir Siyam kedisi ile arkadaş olup, ona 'Siyami' diye seslenmeyi düşünüyordum. Sanıyorum bu düşüncelerimin kökeni, Kim Novak'ın gençliği. Hayır, onun kedisinin ismi 'Siyami' değil. İsminin ne olduğunu bilmiyorum. Tek ilgilendiğim Kim Novak'ın gençliği. Fakat yaşayarak tecrübe ettim ki kediler arkadaş olabileceğiniz canlılar değiller. Kim Novak da öyle... Üzücü.
Ayrıca bu albüm; üzerine konuşabileceğim, konuşsam da anlatabileceğim bir albüm değil. Zaten anlatabilsem müzik yapmazdım.
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/videoseries?list=PLjGoAmqsQhdJ39LkXn9mk9Qkum1l50CZd" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe> <iframe width="100%" height="380" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/23805832&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe><iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/videoseries?list=PLjGoAmqsQhdIEyRTlREPwL9v4Te9CtjgB" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe> <iframe width="100%" height="290" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/262155719&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe>Evveli, âhiri, zâhiri, bâtını selamlarım. El-Evvelü Allah, El-Âhirü Allah, Ez-Zâhirü Allah, El-Bâtınü Allah. Sâhib’i selâmlarım. Sâhib-i Hakîki’yi selâmlarım. Sağımı, solumu, önümü, ardımı selâmlarım. "Levlâke Sırrının Mazharı"nı selâmlarım. Vâlidesini, Hadîce Vâlidemi, Fâtıma Vâlidemi selâmlarım. Cihâr-ı Yâr-ı Güzîn’i selâmlarım. Erkân-ı Erbaa’yı: Selmân’ı, Mikdâd’ı, Ammâr’ı, Yâser’i selâmlarım. İmâmeyn’i Muhteremeyn’i selâmlarım. Tâife-i ecinnîyi selâmlarım; mü’minlerini ve müslimlerini... Ve sizi selâmlıyorum.
Son sözüm: Nefesler pâyende ola. Demler, safâlar müzdâd ola. Kulûb-ı âşıkan küşâde ola... Bana hakkınızı helâl ediniz.
İrfan Fethi Gemuhluoğlu
Özel istek üzerine, deney amacıyla bazı sesler hazırladım. Sol ve sağ kulağa farklı frekansta sesler göndererek beynin çalışma modu ve insanın duygu durumu değiştirilebiliyor. İndandırıcı gelmese de ölçümlenen etkilerine bakınca gayet gerçek oldukları ortaya çıkıyor. Ayrıntısını anlattığım blog yazım burada: Tık!
On special request, I prepared some sounds for experimentation. By sending sounds of different frequencies to the left and right ears, the operating mode of the brain and the mood of the human can be changed. Although it doesn't sound intimidating, it turns out to be quite real when looking at their measured effects. Here is my blog post I explained in detail: Click
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/videoseries?list=PLjGoAmqsQhdK6ORjlRIkvWRXlxReGLMF9" frameborder="0" allow="autoplay; encrypted-media" allowfullscreen></iframe>Jorge Luis Borges'in hazırladığı, Giovanni Papini'nin Kaçan Ayna kitabını seslendirdim. Olabildiğince temiz lakin sonuçta ev ortamı kaydı... İlk 3 öyküyü, yani 105 sayfalık kitabın 44 sayfasını okudum. Zor bir iş. Belki gelecekte bir stüdyo ortamında hepsini okurum. Şimdilik hepsi bu. İyi dinlemeler.
<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/videoseries?list=PLjGoAmqsQhdJI0M1lFH0rmUPu5t8KmFsv" frameborder="0" allow="autoplay; encrypted-media" allowfullscreen></iframe> <iframe width="100%" height="350" scrolling="no" frameborder="no" allow="autoplay" src="https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/1191065737&color=%23ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true"></iframe>Eee'si bu! Artık Mızraplı Tanbur'um yok. Fehmi Usta Covid-19 hapsinde bana bir Klasik Kemençe yaptı. Sağolsun. Antonio Stradivari neyse Fehmi Kılınçer de o. Evriliyorum. Ayrıca -şimdilik- bir araya gelip albüm şekline bürünmüş yeni kayıtlar da yok. Vakti geldiğinde olacaktır. Kayıt olmaması yeni beste veya güfte de olmadığı anlamına gelmesin. Zira yaşıyor(!) ve hissediyorum(!) ki bu durum beni ziyadesiyle şaşırtıyor.
Uşşak Beste
Uşşak Composition
Hicaz Beste
Hicaz Composition
Aranje yapan hem yetenekli hem eğlenceli bir arkadaşım var. Eren. Bir enstrümantal beste yapmış. Dedi ki "Abi buna söz yazar mısın?". Bu sözler çıktı. Belki bir gün kaydederiz.
I have a talented and funny friend who is an arrenger. Eren. He composed an instrumental composition. He said "Would you write lyrics on this?" These words came out. Maybe we'll record some day.
Kürdili-Hicazkar Beste
Kürdili-Hicazkar Composition
Antonis Apergis bestesi Mavra mou Matia üzerine Türkçe aranjman yazdım. Şarkının aslını Areti Ketime söylüyor.
I wrote Turkish arrangement on Mavra mou Matia by Antonis Apergis. Areti Ketime sings the original song.
Hicaz Beste
Hicaz Composition
Özel istek üzerine, deney amacıyla bazı sesler hazırladım. Sol ve sağ kulağa farklı frekansta sesler göndererek beynin çalışma modu ve insanın duygu durumu değiştirilebiliyor. İndandırıcı gelmese de ölçümlenen etkilerine bakınca gayet gerçek oldukları ortaya çıkıyor.
On special request, I prepared some sounds for experimentation. By sending sounds of different frequencies to the left and right ears, the operating mode of the brain and the mood of the human can be changed. Although it doesn't sound intimidating, it turns out to be quite real when looking at their measured effects.
Jorge Luis Borges'in hazırladığı, Giovanni Papini'nin Kaçan Ayna kitabını seslendirdim. Olabildiğince temiz lakin sonuçta ev ortamı kaydı... İlk 3 öyküyü, yani 105 sayfalık kitabın 44 sayfasını okudum. Zor bir iş. Belki gelecekte bir stüdyo ortamında hepsini okurum. Şimdilik hepsi bu. İyi dinlemeler.